O keşfedilmiş olsaydı ressam olacaktı

Öğretmenlik yaptığı köyde,
arkada talebeleri.
O keşfedilmemiş bir ressamdı

Yüreğinde kopan fırtınaların resimlerini yapıyordu.

Dünyaya yarım yüzyıl önce gelebilseydi, çok değil, yarım yüzyıl önce merhaba diyebilseydi, O' Türkiye'nin aydınlık yüzü Köy Ensütüleri'nde okuyabilseydi, Türkiye’nin önde gelen ressamları arasında sayılacaktı.

O‘ o zaman keşfedilmeyi değil, yüreğinde kopan fırtıları öğrencilerine aktaracaktı.

Aktarmadı mı?
 
Aktarmıştır tabii ki, bundan emin olun.




Ben 80’lerın başında yurdışına çıktığımda O’nun yolu da Van’a düşmüştü. Van’a öğretmen olarak atanmıştı. Oraları çok sevdiğini ve uzun bir dönem orada görev yaptığını biliyorum.

Alaplı’ya her izine gittiğimde kardeşlerinden aldığım bilgiler bu yöndeydi.

Oraları sevmiş, dönmek istemiyordu.

O’ yüreğindeki sevgisini, bilgisini Türkçeyi yeni yeni öğrenen Kürt çocuklarına çok iyi aktardığından eminim.  

Kimden mi bahsediyorum?

Konak Mahallesi’nin yetenekli, yakışıklı, filinta duruşuyla, gençliğinde kızları heyacanlandıran delikanlı Hüdaverdi Yazgan’dan.

Hüdaverdi, benim bir üst kuşağım. Abilerimin kuşayı olmasından dolayı onunla olan ilişkim abi kardeş düzeyindeydi. Biz bir alt kuşak olarak onların neler yaptıklarını takip eder, onlar gibi giyinmeye çalışır, ama onların neler yaptıklarının detaylarını hiç bir zaman öğrenemezdik.

Sanki kuşaklar arasında yapılan gizli bir antlaşma bu detayların bilinmesini engelliyordu.

Bu yazılı olmayan taşra kültür ve geleneğinin bir kuralı olsa gerek.

Alaplı'ya son gittiğimde Hüdaverdi öğretmenlikten emekli olmuş ve uzun bir aradan sonra Alaplı'ya tekrar geri dönmüştü.

Hangi yaştan olursa olsun ruhen emeklilerin yaşadığı Alaplı’ya geri dönmek!

Hatta bir emekli olarak geri dönmek.

Bu çifte emeklilik ruhu insanın üzerine karabasan gibi çöküyordur mutlaka!.

Tarihini anımsayamadığım bir yaz yine Alaplı’ya uğradığımda Hüdaverdi‘nin bir dönüm arsa üzerinde, Alaplı- Ulukum’da yonca ekimine başladığını ve sürekli orada kaldığını öğrendim.

Bu çabayı emekli ruhunu hafifletmenin bir yolu olarak yorumlamak mümkün mü acaba?

İyi besleme özelliği ve yüksek verimden dolayı yem bitkilerinin kraliçesi olarak adlandırılan yonca ekimi ve nefis doğasıyla Bolu Dağlarının eteklerinde bulunan Ulukum‘daki bir yaşamada bir selam gönderiyorum buralardan.

Ulukum'daki ortam ve doğanın tahrip olmamış hali tahmin ediyorum Hüdaverdi'ye Van’da öğretmenlik yaptığı köyü hatırlatıyordu.

Hani derler ya; hayırdır.

Bugünlerde Konak Mahallesi'nin O' yakısıklı, filinta duruşlu Hüdaverdisi düştü aklıma.

Yok yok bunun hayırla bayırla bir alakası yok

Ben biliyorum nedenini.

Sevgidendir, saygıdandır, özlemdendir benim fırtınalarım

Toprağı bol olsun.

Konak seni unutmayacak.


İlhami Yazgan

07.07.2013 Köln
Giderke kendinden bize bir HÜDA bırakan Hüdaverdi Yazgan'dan yaşam kareleri 


Soldan sağa ?-Mete-Hüda-Selim-İlhami






Hüdaverdi - sağda




Bir bayram günü olsa gerek.
Selim-Mete-İzzet-Hüdaverdi-?

Mete-Levent-Köksal.Hğdaverdi
Nuri-?.Olcay
Öğretmenlik yaptığı köy ve arkada talebeleri

Köksal ve Nursadet'in düğününde

O dönemim modası. İspanyol Paça

Gelin alayı