Ereğli'nin doğusunda bulunan Klotanelik Köyü'nün sakini Uzun Mehmet,
1829 yılında Köse Ağzı bölgesinde taşkömürü bulup, bulduğundan, bir
torbaya örnekler doldurarak karayoluyla İstanbul'a darphaneye gönderir.
Karşılığında 5000 kuruş ikramiye ve 600 kuruş da aylık maaş edinir.
Hırvat göçmeni kireç ocakçısı Milo Şahin, kazmacı Yusuf ve lağımcı
koca Toma, 1830'da hükümet tarafından 180 vasıfsız işçiyle birlikte
Ereğli'ye gönderilir. Lakin, sadece kazma kürekle kazmayı bilip,
madencilik tecrübesi olmayan bu grup zorluklarla karşılaşınca, o
bölgeyi terk edip, başka bir yere geçer ve bu şekilde, 15-20 yıl
içinde, Köse Ağzı, Alaca Ağzı, Kozlu, Zonguldak, Kilimli, Çatal
Ağzı bölgelerinde 150 adet ocak (kömür maden ocağı) ortaya çıkarılır.
1883 yılında "Karamanyan şirketi", 1884'te"Gürcüyan şirketi" ve
1885'te "Halaçyan şirketi" bu maden ocaklarını satın alarak işletmeye
açar. Bu Ermeni şirketleri, modern aletler, demiryolu ve Avrupa'dan
gettirdikleri en yeni makineler sayesinde, birkaç yıl içinde, maden
ocaklarının işletmesini düzenlerler.
Kaynak : Khaçatur Dadayan
XV. Yüzyıldan 1915 Günümüz Türkiyes'inde Ermenilerin Ticari -Arevmedyan Hayastan Ekonomik Faaliyet
Fotoğraf : Ereğli'de maden ocağı çalışanları
(Bu paylasimi arkadasim Düzceli Nejat Özsoy bana gönderdi, kendisine tesekkür ediyorum)